Kadir
New member
Kimyagerler Hangi Alanlarda Yüksek Lisans Yapmalı? (Forum Mizahıyla Bir Kimyagerin Kaderi)
Selam sevgili forumdaşlar,
Bugün laboratuvar kokusunu henüz üstünden atamamış, kahvesini ısıtırken beşinci kez “acaba bu da reaksiyona girer mi?” diye düşünen tüm kimyager ruhlara sesleniyorum. Konumuz ciddi gibi görünse de biraz eğlenmeden olmaz: Kimyagerler hangi alanlarda yüksek lisans yapmalı? Yani bir nevi “hayatımızın geri kalanını hangi tüpün içinde geçirmek istiyoruz?” sorusu.
---
1. Kimya Bittiyse... Devam Et: Yüksek Lisansla Yeni Tepkimeye Gir!
Kimya mezunu olmanın iki sonucu vardır:
1. Laboratuvarın en karanlık köşesinde pipetle dostluk kurmak.
2. Ya da “Hocam ben artık kuramsaldan gideyim, elle iş yapmayayım” diyerek akademik evrim geçirmek.
İşte tam bu noktada yüksek lisans devreye girer. Ama hangi alanda? Analitik mi, organik mi, biyokimya mı, yoksa “ben molekül değil, insanlarla çalışmak istiyorum” diyenlerin yöneldiği kalite yönetimi, çevre mühendisliği, gıda bilimi gibi alanlar mı?
Erkek kimyagerler genelde stratejik düşünüp “Hangi alanda daha çok maaş alırım?” diye sorarken, kadın kimyagerler daha empatik bir yaklaşım sergileyip “Ben bu alanda gerçekten mutlu olur muyum?” diye içsel bir laboratuvar deneyi yapar.
Sonuç: Biri dolar hesabı açar, diğeri pastel renkli not defteri.
---
2. Erkek Kimyagerin Yüksek Lisans Yolculuğu: “Hocam Ben Bunu İki Senede Bitiririm!”
Erkek kimyagerlerin tipik yaklaşımı şöyle olur:
“Hocam bana tez verin, ben bunu stratejik planla hallederim.”
Yani bir yandan Excel’de “tez ilerleme tablosu” yapar, diğer yandan laboratuvarda pipetle plan yapar.
Erkek kimyager, yüksek lisansını futbol takımı kurar gibi planlar:
- Tez konusunu kaptı mı? Forvete koyar.
- Danışman hocayı ikna etti mi? Defansını güçlendirdi.
- Deney başarılı mı oldu? Gol sevinciyle pipeti fırlatır.
Ama işler ters giderse?
“Hocam sistem hata verdi, deney patladı, ben değil!” derken, içten içe YouTube’da “İki yılda tez nasıl yazılır?” videolarına gömülür.
---
3. Kadın Kimyagerin Yüksek Lisans Hikayesi: “Hocam Bu Molekülün Duygusal Dünyası Beni Etkiledi”
Kadın kimyagerin yaklaşımı tamamen ilişki odaklıdır.
Laboratuvardaki pipetle bile bir bağ kurar:
“Bu pipeti geçen dönem ben kullanmıştım, onu bırakmam.”
Yüksek lisans konusunu seçerken stratejik düşünmek yerine “Ben bu projeyi sevdim” der.
Bir bakmışsınız, konusuyla duygusal bağ kurmuş. Deney başarısız olunca üzülür, başarılı olunca pastayla kutlar.
Kadın kimyagerler literatür tararken 300 makaleyi okur ama “Bu yazar 2016’da benzer bir şey yapmıştı ama çok yüzeysel kalmış” yorumunu da eksik etmez.
Bir yandan tezini yazarken, diğer yandan laboratuvardaki herkesin moralini düzeltir.
Yani erkek kimyager “çözüm odaklı”, kadın kimyager “çözümden sonra kahve odaklı.”
---
4. Hangi Alan Sana Göre Kimyager Dostum?
Biraz da alanlara bakalım:
Analitik Kimya: Sayılarla arası iyi olan, titizlikte NASA onaylı kimyagerler için birebir. Mikropipetle cetvel gibi ölçüm yapanların mabedi.
Organik Kimya: “Kokusu kötü ama sonuçları güzel” diyen delikanlı ruhlulara. Gerçek bir sabır testi.
Biyokimya: “İnsanı, hücreyi, yaşamı çözeceğim” diyen empatik kahramanlara.
Fizikokimya: Matematikle arasını düzeltmeye çalışanların rehabilitasyon merkezi.
Malzeme Bilimi: “Benim moleküllerim dayanıklı olacak!” diyen stratejik plan ustalarına.
Çevre ve Gıda Kimyası: “Gezegen de bizim laboratuvarımız sonuçta” diyen vicdanlı kimyagerlere.
Erkek kimyager genelde “endüstri, Ar-Ge, savunma sanayi” diye düşünürken, kadın kimyager “gıda güvenliği, sürdürülebilirlik, insan sağlığı” yönünde karar verir.
Yani biri “savunma”, diğeri “yaşatma” odaklı. İkisi birleşince zaten Nobel gelir.
---
5. Laboratuvarın Aşk Hali: Kadın-Erkek Farkı Üzerinden Kimya Yüksek Lisansı
Bir laboratuvarda erkek ve kadın kimyagerin birlikte çalıştığını hayal edin:
Erkek: “Bu çözeltiyi 3,5 pH’a getirdim.”
Kadın: “Ama o çözelti biraz üzgün duruyor, belki karıştırmayı yumuşak yapmalısın.”
Erkek stratejik düşünür: “Hızlı olalım, raporu teslim edelim.”
Kadın ilişkisel düşünür: “Hocaya güzel anlatırsak zaten onaylar.”
Sonuç?
Deney tutar. Çünkü biri plan yaptı, diğeri pozitif enerji verdi.
İşte kimyanın asıl sihri bu: Tepkimeyi başlatan sadece katalizör değil, insan da.
---
6. Forumdaşlara Sorular (Yani Tepkimeye Davet!)
Peki sizce sevgili kimyagerler, yüksek lisans için doğru seçim stratejik mi olmalı, yoksa kalpten mi gelmeli?
“Ben organik çalıştım, sonra duygusal olarak anorganik oldum” diyen var mı aramızda?
Ya da “Analitik seçtim ama hayatı fazla analiz ettim” diyenler?
Yorumlara bekliyorum. Çünkü bu konunun net bir cevabı yok — tıpkı deneylerin %60’ı gibi.
Ama şundan eminim:
Kimyager ruhu olan biri, hangi alana girerse girsin, sonunda bir tepkime yaratır.
---
7. Sonuç: Moleküller Değil, Seçimler Reaksiyona Girer
Yüksek lisans bir kimyager için sadece akademik bir adım değil, kişisel bir deneydir.
Kimisi laboratuvarda, kimisi ofiste, kimisi ise bambaşka bir sektörde kimyasını bulur.
Ama unutmayalım:
Kimya, doğada dengeyi; yüksek lisans ise insanın kendisinde dengeyi aramaktır.
Biraz strateji, biraz empati, biraz da mizah — işte kimyagerin yüksek lisans formülü.
Sonuç denklemimiz şöyle olsun:
> Erkek kimyager + kadın kimyager + bir fincan kahve + iyi tez danışmanı = Nobel'e giden yolun başı.
Haydi forumdaşlar, şimdi siz söyleyin: Hangi alanda “kimyanız” tuttu?
Selam sevgili forumdaşlar,
Bugün laboratuvar kokusunu henüz üstünden atamamış, kahvesini ısıtırken beşinci kez “acaba bu da reaksiyona girer mi?” diye düşünen tüm kimyager ruhlara sesleniyorum. Konumuz ciddi gibi görünse de biraz eğlenmeden olmaz: Kimyagerler hangi alanlarda yüksek lisans yapmalı? Yani bir nevi “hayatımızın geri kalanını hangi tüpün içinde geçirmek istiyoruz?” sorusu.
---
1. Kimya Bittiyse... Devam Et: Yüksek Lisansla Yeni Tepkimeye Gir!
Kimya mezunu olmanın iki sonucu vardır:
1. Laboratuvarın en karanlık köşesinde pipetle dostluk kurmak.
2. Ya da “Hocam ben artık kuramsaldan gideyim, elle iş yapmayayım” diyerek akademik evrim geçirmek.
İşte tam bu noktada yüksek lisans devreye girer. Ama hangi alanda? Analitik mi, organik mi, biyokimya mı, yoksa “ben molekül değil, insanlarla çalışmak istiyorum” diyenlerin yöneldiği kalite yönetimi, çevre mühendisliği, gıda bilimi gibi alanlar mı?
Erkek kimyagerler genelde stratejik düşünüp “Hangi alanda daha çok maaş alırım?” diye sorarken, kadın kimyagerler daha empatik bir yaklaşım sergileyip “Ben bu alanda gerçekten mutlu olur muyum?” diye içsel bir laboratuvar deneyi yapar.
Sonuç: Biri dolar hesabı açar, diğeri pastel renkli not defteri.
---
2. Erkek Kimyagerin Yüksek Lisans Yolculuğu: “Hocam Ben Bunu İki Senede Bitiririm!”
Erkek kimyagerlerin tipik yaklaşımı şöyle olur:
“Hocam bana tez verin, ben bunu stratejik planla hallederim.”
Yani bir yandan Excel’de “tez ilerleme tablosu” yapar, diğer yandan laboratuvarda pipetle plan yapar.
Erkek kimyager, yüksek lisansını futbol takımı kurar gibi planlar:
- Tez konusunu kaptı mı? Forvete koyar.
- Danışman hocayı ikna etti mi? Defansını güçlendirdi.
- Deney başarılı mı oldu? Gol sevinciyle pipeti fırlatır.
Ama işler ters giderse?
“Hocam sistem hata verdi, deney patladı, ben değil!” derken, içten içe YouTube’da “İki yılda tez nasıl yazılır?” videolarına gömülür.
---
3. Kadın Kimyagerin Yüksek Lisans Hikayesi: “Hocam Bu Molekülün Duygusal Dünyası Beni Etkiledi”
Kadın kimyagerin yaklaşımı tamamen ilişki odaklıdır.
Laboratuvardaki pipetle bile bir bağ kurar:
“Bu pipeti geçen dönem ben kullanmıştım, onu bırakmam.”
Yüksek lisans konusunu seçerken stratejik düşünmek yerine “Ben bu projeyi sevdim” der.
Bir bakmışsınız, konusuyla duygusal bağ kurmuş. Deney başarısız olunca üzülür, başarılı olunca pastayla kutlar.
Kadın kimyagerler literatür tararken 300 makaleyi okur ama “Bu yazar 2016’da benzer bir şey yapmıştı ama çok yüzeysel kalmış” yorumunu da eksik etmez.
Bir yandan tezini yazarken, diğer yandan laboratuvardaki herkesin moralini düzeltir.
Yani erkek kimyager “çözüm odaklı”, kadın kimyager “çözümden sonra kahve odaklı.”
---
4. Hangi Alan Sana Göre Kimyager Dostum?
Biraz da alanlara bakalım:
Analitik Kimya: Sayılarla arası iyi olan, titizlikte NASA onaylı kimyagerler için birebir. Mikropipetle cetvel gibi ölçüm yapanların mabedi. Organik Kimya: “Kokusu kötü ama sonuçları güzel” diyen delikanlı ruhlulara. Gerçek bir sabır testi. Biyokimya: “İnsanı, hücreyi, yaşamı çözeceğim” diyen empatik kahramanlara. Fizikokimya: Matematikle arasını düzeltmeye çalışanların rehabilitasyon merkezi. Malzeme Bilimi: “Benim moleküllerim dayanıklı olacak!” diyen stratejik plan ustalarına. Çevre ve Gıda Kimyası: “Gezegen de bizim laboratuvarımız sonuçta” diyen vicdanlı kimyagerlere.Erkek kimyager genelde “endüstri, Ar-Ge, savunma sanayi” diye düşünürken, kadın kimyager “gıda güvenliği, sürdürülebilirlik, insan sağlığı” yönünde karar verir.
Yani biri “savunma”, diğeri “yaşatma” odaklı. İkisi birleşince zaten Nobel gelir.
---
5. Laboratuvarın Aşk Hali: Kadın-Erkek Farkı Üzerinden Kimya Yüksek Lisansı
Bir laboratuvarda erkek ve kadın kimyagerin birlikte çalıştığını hayal edin:
Erkek: “Bu çözeltiyi 3,5 pH’a getirdim.”
Kadın: “Ama o çözelti biraz üzgün duruyor, belki karıştırmayı yumuşak yapmalısın.”
Erkek stratejik düşünür: “Hızlı olalım, raporu teslim edelim.”
Kadın ilişkisel düşünür: “Hocaya güzel anlatırsak zaten onaylar.”
Sonuç?
Deney tutar. Çünkü biri plan yaptı, diğeri pozitif enerji verdi.
İşte kimyanın asıl sihri bu: Tepkimeyi başlatan sadece katalizör değil, insan da.
---
6. Forumdaşlara Sorular (Yani Tepkimeye Davet!)
Peki sizce sevgili kimyagerler, yüksek lisans için doğru seçim stratejik mi olmalı, yoksa kalpten mi gelmeli?
“Ben organik çalıştım, sonra duygusal olarak anorganik oldum” diyen var mı aramızda?
Ya da “Analitik seçtim ama hayatı fazla analiz ettim” diyenler?
Yorumlara bekliyorum. Çünkü bu konunun net bir cevabı yok — tıpkı deneylerin %60’ı gibi.
Ama şundan eminim:
Kimyager ruhu olan biri, hangi alana girerse girsin, sonunda bir tepkime yaratır.
---
7. Sonuç: Moleküller Değil, Seçimler Reaksiyona Girer
Yüksek lisans bir kimyager için sadece akademik bir adım değil, kişisel bir deneydir.
Kimisi laboratuvarda, kimisi ofiste, kimisi ise bambaşka bir sektörde kimyasını bulur.
Ama unutmayalım:
Kimya, doğada dengeyi; yüksek lisans ise insanın kendisinde dengeyi aramaktır.
Biraz strateji, biraz empati, biraz da mizah — işte kimyagerin yüksek lisans formülü.
Sonuç denklemimiz şöyle olsun:
> Erkek kimyager + kadın kimyager + bir fincan kahve + iyi tez danışmanı = Nobel'e giden yolun başı.
Haydi forumdaşlar, şimdi siz söyleyin: Hangi alanda “kimyanız” tuttu?